17 Ağustos 2008 Pazar

Erken Boşalma Hakkında Herşey

Erken boşalma 40 yaşa kadar olan erkeklerde en sık rastlanan cinsel işlev bozukluğudur. Konu üzerinde çalışan uzmanların çoğu, erken boşalmayı cinsel ilişkide bulunan çiftin her ikisinin de isteğinden önce meydana gelen bir durum olarak ele almaktadırlar. Böylesine geniş bir tanımlama, cinsel ilişkinin süresi ve orgazmın (boşalmanın) gerçekleşmesi için gereken sürenin kesin bir sınırının olmadığını vurgular. Çünkü her ikisi de ilişkide bulunan kişilere özgü ve oldukça değişken doğada görülebilen olgulardır. Girilen cinsel ilişkilerin %50’sinden fazlasında yaşanan erken boşalma, genellikle cinsel işlev bozukluğu olarak değerlendirilir ve tedavi edilmesi uygun olabilir.Yukarıda sözü edilen ilişkinin ve orgazma ulaşmanın süresinin değişken ve kişiye özgü oluşunu örneklendirmek gerekirse, 8 dakikalık ilişki ( intercourse) sonrasında orgazma ulaşan bir erkeğin cinsel partnerinin 5 dakikada orgazma ulaşması durumunda her ikisinin de doyuma ulaştığı ve tatmin oldukları söylenebilir. Buna karşılık boşalmayı 20 dakika kadar geciktirebilen bir erkeğin, cinsel partnerinin orgazma ulaşabilmesi için 35 dakikaya ihtiyacı olması durumunda bekleyemeyerek boşalması, erken boşalma olarak değerlendirilebilmektedir. İkinci örnekte, doğrudan cinsel birleşme (intercourse) çift için cinsel uyarımın tek yolu ise o zaman, erkeğin erken boşalması ve kadının hiçbir zaman orgazma erişememesi durumu söz konusu olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken konu, bazı kadınların cinsel birleşmenin süresi ne kadar uzun olursa olsun, bu yolla orgazma ulaşamadığıdır. Dolayısıyla sorun bakış açısına bağlı olarak erken boşalma olarak ele alınabilirken, kadında orgazmın gecikmesi durumu olarak da pekala düşünülebilir.
Cinsel tepki üç aşamadan oluşur: 1. Cinsel istek, 2. Uyarılma, 3. Orgazm (Boşalma). Cinsel işlev bozuklukları hem erkek hem de kadında bu üç aşamanın bir ya da daha fazlasında meydana gelir. Erken boşalma sorununda 3. aşamada bir bozukluk söz konusudur. er
Erken boşalma; 1. birincil erken boşalma ve 2. ikincil erken boşalma olarak ikiye ayrılır. Birincil erken boşalmada; cinsel yaşamın başlangıcından beri sorunun devam etmesi söz konusudur. İkincil erken boşalmada ise bir dönem kabul edilebilir süreli boşalma deneyimi olmasına karşın, bilinmeyen (ya da incelendiğinde ortaya çıkabilecek) bir nedenden dolayı erken boşalma yaşantısının görülmeye başlanmasını işaret eder. İkincil erken boşalmanın, tıbbi durum veya bir ilaç kullanımına bağlı olarak oluşmadığı ifade edilmektedir. Bazı psikotropik ilaçların bu soruna yol açabildiği bilinmekle birlikte, ilaç kullanımına son verildikten bir süre sonra sorunun düzeldiği bildirilmiştir.
Erken boşalmanın nedeninin bilinmediği çoğu durumda, psikolojik faktörlerin etkisi düşünülür. Erkek üreme organlarındaki herhangi bir organik hasar ve/ya beyin ve sinir sistemi üzerindeki bilinen bir lezyonun erken boşalmanın nedeni olmadığı yaygın bir görüştür.
Konuya psikolojik açıklama getirmeye çalışan farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bunlardan biri, erkeklerin üzerlerinde hissettikleri çevre baskısı nedeniyle ergenlik dönemindeki mastürbasyon ve/ya cinsel ilişki girişimleri sırasında çabucak boşalmaları gerektiğini hissederek, bu davranışın istemeden yerleşmesine sebep olduklarıdır ( birincil erken boşalma). Böyle bir örüntü evlenme ya da uzun süreli ilişkilere girilmesiyle kendiliğinden düzelmemektedir.
Erken boşalmanın tamamen psikolojik olup olmadığının araştırıldığı bazı çalışmalarda, erken boşalma sorunu olan erkeklerde, bu sorunu olmayan erkeklere göre hormon düzeyleri ve sinir iletimlerinde farklılıklara rastlanılmıştır. Buna göre, bazı erkeklerin boşalmanın geciktirilmesi ve sempatik sinir uyarımını yavaşlatmalarını engelleyecek şekilde aşırı uyarıldıkları ya da heyecanlandıkları ileri sürülmüştür.
İkincil erken boşalmalarda genellikle sorunun kaynağı performans kaygısıdır. Yaşanan deneyimlerden hareketle, erkeğin partnerini tatmin edemeyeceğine dair duyduğu korku ve endişe, ereksiyonunu kaybedeceği düşüncesi ve zihinden bununla ilgili imgelerin geçmesi erken boşalmaya neden olabilmektedir.
Erken boşalma sorunu yaşayan çiftler bir durumu açıklığa kavuşturmak zorundadırlar ki o da, eğer kadın vajinal orgazma ulaşma konusunda zaten sorun yaşıyor ve ancak oral ya da manuel (elle) uyarılma yoluyla doyuma ulaşıyor ise bunu açıkça konuşmak ve erkeğin erken boşalmadan dolayı git gide daha stresli ve kendini yetersiz hissetmesinin önüne geçilmesidir. Bu sayede çiftin arasında yaşanması muhtemel uzaklaşma ve iletişim bozulmaları da önlenebilir. Bunun yanı sıra çiftin bir uzman psikolog, psikiyatrist ya da ürologla temasa geçip, tedavi arayışına girmeleri olumlu sonuç verecektir.

Hiç yorum yok: